Devam ediyor, vakit buldukça yazıyorum. "En uygun" ne demektir, bunun üzerine düşünelim. Daha doğrusu en uygunun ne hakkında olduğunu bilmemiz gerekiyor ki devamını getirelim. Bu, metafor yüklü bir yazı olacak. Neden mi, eğer ki anlarsan nedenini anlarsın.
Hedef, insan için ne olmalı? Şimdi hedefe nereden geldik diyeceksiniz, bu bir metafor. Hedef dediğimiz şey insanın kendisi olmalı. Bu oku nasıl çekmeli o halde? Bu oku sıradan oklar gibi bir anda çekemezsin, fazla dayanamaz, kopar. O zaman oku çekmenin bilgisini bilmek gerek. Onu nereden bulacaksın, düşünerek. Ben şimdilik sana vereceğim.
Bu sınır diğerleri gibi değildir, eğer ki geçmeyi bilmezsen uçurumdan yuvarlanırsın. Sınırı geçmenin yolu ise daha fazla düşünmektir. Peki bunun en uygun ile alakası ne? En uygunun ne hakkında olduğunu belirlemeye çalışıyoruz. Burada belirledik, en uygununu bulacağımız şeyi. O zaman en uygun yolu bulmak ilk aradığımız şeydi. En uygun da kişiye göre değişir, en uygun yolu buradan sonra sen bulacaksın, fakat ben en uygunu bulmanın yolunu vereceğim.
En uygunu ilk başta felsefeni güçlendirerek bulacaksın. Gerek beni, gerekse diğerlerini oku ve yorumla. Ondan sonra sınırı geçmeye aday olabilirsin. Kendinde gücü bulduğun anda geçmelisin, yoksa fırsatı kaçırabilir, bir daha gücü bulamayabilirsin. Sınırdan sonra yolu nasıl bulursun? Asıl soru bu.
Aday olmak için bir şey daha: İçinde bulunduğun ortamdan zihnen ayrılmalısın. Yükseklere kendin gibi olmayanlarla çıkılmaz. Ve bir noktaya bağlı kalırsan o en sonunda seni zirveden önce aşağıya çeker.
Oradaki yol nedir? Orada yol falan yok, sizi kandırmıyorum, kendiniz çizmelisiniz. Ve felsefeniz bunun temeli olmalı. Mutlak bir şeylere bağlanmazsanız, eninde sonunda varırsınız. Fakat sınırı geçmeden bir not, oraya çıkmak kolay değil, bu yamaçlar fırtınalı, düşme ihtimalin var, ve de fırtına dışında acı dolu. Demedi demeyin.
Hedef, insan için ne olmalı? Şimdi hedefe nereden geldik diyeceksiniz, bu bir metafor. Hedef dediğimiz şey insanın kendisi olmalı. Bu oku nasıl çekmeli o halde? Bu oku sıradan oklar gibi bir anda çekemezsin, fazla dayanamaz, kopar. O zaman oku çekmenin bilgisini bilmek gerek. Onu nereden bulacaksın, düşünerek. Ben şimdilik sana vereceğim.
Bu sınır diğerleri gibi değildir, eğer ki geçmeyi bilmezsen uçurumdan yuvarlanırsın. Sınırı geçmenin yolu ise daha fazla düşünmektir. Peki bunun en uygun ile alakası ne? En uygunun ne hakkında olduğunu belirlemeye çalışıyoruz. Burada belirledik, en uygununu bulacağımız şeyi. O zaman en uygun yolu bulmak ilk aradığımız şeydi. En uygun da kişiye göre değişir, en uygun yolu buradan sonra sen bulacaksın, fakat ben en uygunu bulmanın yolunu vereceğim.
En uygunu ilk başta felsefeni güçlendirerek bulacaksın. Gerek beni, gerekse diğerlerini oku ve yorumla. Ondan sonra sınırı geçmeye aday olabilirsin. Kendinde gücü bulduğun anda geçmelisin, yoksa fırsatı kaçırabilir, bir daha gücü bulamayabilirsin. Sınırdan sonra yolu nasıl bulursun? Asıl soru bu.
Aday olmak için bir şey daha: İçinde bulunduğun ortamdan zihnen ayrılmalısın. Yükseklere kendin gibi olmayanlarla çıkılmaz. Ve bir noktaya bağlı kalırsan o en sonunda seni zirveden önce aşağıya çeker.
Oradaki yol nedir? Orada yol falan yok, sizi kandırmıyorum, kendiniz çizmelisiniz. Ve felsefeniz bunun temeli olmalı. Mutlak bir şeylere bağlanmazsanız, eninde sonunda varırsınız. Fakat sınırı geçmeden bir not, oraya çıkmak kolay değil, bu yamaçlar fırtınalı, düşme ihtimalin var, ve de fırtına dışında acı dolu. Demedi demeyin.
Yorumlar
Yorum Gönder