Ana içeriğe atla

Felsefe Üzerine...

Nedir felsefe? Sorgulamak basitçe. Belki öyle, belki değil. Peki sorgulamak mı sadece? Hayır tabii ki de. Nedir o halde? İşte şu anda yapıyoruz ya. İşte bu tam da felsefe. Başka ne? Orası meçhul oraya girme. Bu da felsefe. Karmaşadır felsefe düzenlice. Paradoks olur bazen. İşte az önceki gibi. Felsefe paradokstur, sorgulayarak oluşur. Ama belki de bunların hiçbiridir. Hiçbir şeyden emin olamayız. Şüphedir felsefe şüphe. Aslında "YOK" olmayı, "VAR" olmakla kıyaslamak değildir sadece. Hatta o değildir kesinlikle, ona "HİKMET" denir. Oraya girme orası karışık içine girersen ne sen çıkarsın ne de ben çıkarım ne de başkası. O kadar zeki değilim hatta hiç değilim. "Haydi artık, konuya dönelim." dediğinizi duyar gibiyim, ama konudan hiç ayrılmadık ki. Konu felsefe, ben felsefe, sen felsefe, o felsefe... Tabii ki anlayana ve yapana. Neyse bitireyim artık yazıyı. Aslında uzuuun uzuuun yazılar yazmasını ben de biliyorum, ama fazla sıkmasın. Bitti bu yazı burada.

Gökten üç elma düştü, biri bu yazıyı yazana, biri bunu okuyanlara, diğeri ise ekstradan okuyup da anlamaya çalışana...

Yorumlar

  1. Anlatım biçimin çok iyi umarım devamı gelir :)

    YanıtlaSil
  2. Çok iyi çok güzel iyi çok bence iyi

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Burak bey.Felsefe konusundaki düşüncelerin ilginç ve eğlenceli.İzninle eklemek istediklerim var.İnsan, ırk kuramlarında özel bir tür, psikanalizde bilinçaltı ve onun etkileri, Marksizmde emek sayesinde üreten ve üretimi sayesinde de doğaya ve topluma egemen olan bir varlık şeklinde düşünülmektedir. Bütün bu bilgiler, insanda "bir şeyi", meydana gelen eylemlerde "bir şeyi" kavramaktadırlar. Bu bilgilere göre insan, "dünya içinde", "Dasein" biçiminde, bilinebilir bir nesne olarak ele alınıp kavranmakta ve değerlendirilmektedir. Oysa, insanın "dünya içinde" araştırmanın bir nesnesi olarak bir biçimde bulunması, onun varlığının sadece bir yönüdür. İnsanın bir de her türlü araştırmaya kapalı, her türlü bilinebilir-kavranabilir ifadelere kapalı olan, ancak özgürlüğü içinde olan "varoluş" vardır. Varoluş, felsefe yapma etkinliğinin başlangıcındadır.Felsefe varoluşun temelini araştırmalıdır.
    Felsefe gibi,paradoks gibi insanların pek de sevmediği konular hakkında denemeler yazman hoş.Sana tavsiyem daha geniş kitlelere hitap edebilmen.Bunu için de kullandığın yazı dilini biraz daha sadeleştirmen gerekebilir.O zaman hayran kitleni arttırabilirsin :)
    Artık takipçinim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim. Tavsiyelerinizden yola çıkarak kendimi hem anlatım hem de bilgi açısından daha da geliştireceğim. Bundan sonra da desteklerinizi bekliyorum...

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

En Uygun

Devam ediyor, vakit buldukça yazıyorum. "En uygun" ne demektir, bunun üzerine düşünelim. Daha doğrusu en uygunun ne hakkında olduğunu bilmemiz gerekiyor ki devamını getirelim. Bu, metafor yüklü bir yazı olacak. Neden mi, eğer ki anlarsan nedenini anlarsın. Hedef, insan için ne olmalı? Şimdi hedefe nereden geldik diyeceksiniz, bu bir metafor. Hedef dediğimiz şey insanın kendisi olmalı. Bu oku nasıl çekmeli o halde? Bu oku sıradan oklar gibi bir anda çekemezsin, fazla dayanamaz, kopar. O zaman oku çekmenin bilgisini bilmek gerek. Onu nereden bulacaksın, düşünerek. Ben şimdilik sana vereceğim. Bu sınır diğerleri gibi değildir, eğer ki geçmeyi bilmezsen uçurumdan yuvarlanırsın. Sınırı geçmenin yolu ise daha fazla düşünmektir. Peki bunun en uygun ile alakası ne? En uygunun ne hakkında olduğunu belirlemeye çalışıyoruz. Burada belirledik, en uygununu bulacağımız şeyi. O zaman en uygun yolu bulmak ilk aradığımız şeydi. En uygun da kişiye göre değişir, en uygun yolu buradan sonra ...

Bir Sicim Karmaşası Hikayesi...

Bu, Bir Sicim "Karmaşasının" Hikayesi... Aman yanlış yazdım! "Karmaşası" yerine "Kuramı" demeliydim. Tam bir karmaşa ama, yanlış yazmakta haklıyım herhalde. Bana 11 boyutu var diyor evrenin. Adama sorarlar ama bunu nasıl kanıtlarsın diye? Her türlü denklemi yazar, çözer, yorumlarsın ama nasıl denersin bunu?  Bu yazı, Felsefece Fizikçe ile yazılıyor haberin olsun. Evet,bu yazı sicim kuramı ile ilgili. Pek sevmek ile sevmemek arasında kaldığım bir kuram ama aslında ben hep böyleyim, bu konuda sonra yazarım.  Kuramı biraz tanıtalım. Seni sıkacağını bildiğimden yine abartılı ve değişik hikayeler uydurup anlatacağım. Der ki bu kuram: Sen, ben(kuramdan değil kendimden bahsediyorum), o, biz, siz, onlar, evrendeki maddeler, parçacıklar dahil gördüğün göremediğin her bir şey kesinlikle "Sicim" denen tek boyutlu "sicim"lerden oluşmuştur. Ama ne acayip ki tek boyutlu sicimlerden oluşan bildiğimiz 3 Uzay boyutlu maddeler var ve bunlar çooook. 11 ...