Ana içeriğe atla

Bir Sicim Karmaşası Hikayesi...

Bu, Bir Sicim "Karmaşasının" Hikayesi... Aman yanlış yazdım! "Karmaşası" yerine "Kuramı" demeliydim. Tam bir karmaşa ama, yanlış yazmakta haklıyım herhalde. Bana 11 boyutu var diyor evrenin. Adama sorarlar ama bunu nasıl kanıtlarsın diye? Her türlü denklemi yazar, çözer, yorumlarsın ama nasıl denersin bunu?  Bu yazı, Felsefece Fizikçe ile yazılıyor haberin olsun.

Evet,bu yazı sicim kuramı ile ilgili. Pek sevmek ile sevmemek arasında kaldığım bir kuram ama aslında ben hep böyleyim, bu konuda sonra yazarım.  Kuramı biraz tanıtalım. Seni sıkacağını bildiğimden yine abartılı ve değişik hikayeler uydurup anlatacağım. Der ki bu kuram: Sen, ben(kuramdan değil kendimden bahsediyorum), o, biz, siz, onlar, evrendeki maddeler, parçacıklar dahil gördüğün göremediğin her bir şey kesinlikle "Sicim" denen tek boyutlu "sicim"lerden oluşmuştur. Ama ne acayip ki tek boyutlu sicimlerden oluşan bildiğimiz 3 Uzay boyutlu maddeler var ve bunlar çooook. 11 boyut dedik. 11 boyutun 1 boyutu "Zaman". Bildiğin zaman işte ya... Anlarsın ya zamanda yolculuk vs. hikayeler dönüyor ortalıkta. Aslında o da bir boyut.

Ben de kendi yorumumu seninle paylaşmak istiyorum. Şimdi 11 boyut dedik. Bu kurama göre 1/R yarıçaplı boyut ile R yarıçaplı boyut aynı... Bizim 3 uzay boyutumuz var, değil mi? Geriye ne kaldı? 7 tane... Eee, bunların boyutu bizden büyük olabilir mi? Tabii ki. Şimdi biraz yorumla bakalım 7 __ __ nerede geçiyor? "__" ve "___" kullanmamın nedeni orada bir şeyler olduğunu göstermek. Neden yazmadım? Aslında görüşü benden farklı olan arkadaşları, okuyucuları rahatsız etmemek için tabii ki de.

Sicim kuramında parçacıklar nasıl peki? Düşün, seslerin nasıl frekansları var ise aynı şekilde sicimler de titreşiyor. Ve sesler, frekansa göre ince ya da kalın oluyorlar, yani farklı. Sicimler de aynı. Parçacıklar, titreşen sicimlerdir birer. Standart bir sicim, Planck enerjisindedir. Planck amca buldu bunu da. Maalesef pek fazla teyzemiz yok, fakat bu amcalarımız anneleri de birer kadın. Buradan da kadınların bilime katkısı "AÇIKÇA", kapalı olsa ne fark eder ki, görünüyor. Az önceki iğneleyici yazılardan sonra devam edelim. Peki, Einstein amcamızın bulduğu meşhuuuur denklem var ve bu denkleme göre enerji ile kütle aynıdır, neden her madde Planck kütlesinde değil? Bu soruya da: Planck uzunluğunun altındaki dalgalanmalar, enerjiyi bir miktar azaltacak, dolayısıyla kütle azalacak. Peki kütleler neden farklı? Enerji ve madde aynı, enerji de frekansa göre değişiyor ise, cevap bu işte.

Sicim etkileşimleri, boyutların bölünmesi(benim görüşümdeki ile değil) vb. birçok konu var ama anlatamıyorum, çünkü konuşamıyorum senle burada(kasıt: blog), yazamıyorum çünkü sıkılacaksın. Biraz reklam gibi olacak ama yinede söyleyeyim. "Evrenin Zarafeti" adında bir kitap var ve bu kitabın konusu Sicim Kuramı... İlgililere duyurulur. Ben okudum.

Yorumlar

  1. Güzel yazı,konu ile ilgilenmeyen kişiler için anlaşılmaz olabilir ama ben beğendim.Kısa bir ekleme de ben yapmak isterim naçizane...Sicim kuramı derken,sicim sözcüğünün fizik bilimindeki anlamını irdelemek gerekir.Nasıl ki bir yazı paragraflardan, paragraflar cümlelerden, cümleler kelimelerden ve kelimeler de harflerden oluşur ve burada harf artık son bölünemez ise, sicimlerde de durum aynıdır. Yani sicim bir sicimdir, ondan daha temel bir şey yoktur. Sicim Kuramı fiziksel evrene dair her şeyi kapsayan, tek bir birleşik tanımlamayı vaat eden her şeyin kuramıdır.
    Sevgiler genç bilimci...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çokbilmişlere Cevaplar Yazı Dizisi 4: Hipotezler, Kanunlar, Teoriler ve Bilim

Daha önce yazılması gereken bir yazıyı şu anda yazıyorum, sanırım ilk bununla başlasaydık çok daha iyi olacaktı, çünkü aslında bu "çokbilmiş" kendinden emin ve bilgisizliğinin farkında olmadan yorum yapan insan tipi en çok bu ve bununla bağlantılı konularda yorum yapıyor. O halde bu kavramların ne olduklarını ve gerçekte bunların bilime nasıl katkı sağladıklarını açıklayalım. Başlıktaki sırayla gidelim, ilk başta hipotezin ne olduğu ile başlayalım. Hipotez, bir probleme getirilien henüz kanıtlanmamış bilimsel çözümlerdir. Örneğin, kendimizi 1600'lü yıllarda, Isaac Newton'un yerine koyarak dünya üzerinde herhangi bir yerde serbest bırakılan cisimlerin neden yere düştüklerini düşünmek ile başlayalım. Bu benzetme tabii ki -fazlasıyla-eksiktir, fakat şu anda amacımız yalnızca hipotezin ne olduğunu anlatmak. Eğer bir cisim serbet bırakılınca düşüyorsa, o halde ona etki eden bir kuvvet olmalıdır, bunu zaten biliyoruz. O halde bir şeyin ona kuvvet uygulaması gerekiyor, bu ...

Ne Biliyorsun?

Bilgin ne senin? Benim yok. Peki senin var mı? Bildiğini mi biliyorsun ya da sanıyorsun? Hayır, bu kesinlikle yanlış. Bunda şunu demek istiyorum, eğer ki sen bildiğini sanıyorsan cahilsin, aksi durumda yine cahilsin! Peki bilgi nedir? Bu arada bana şunu söylemeye kalkabilirsin, içinden, peki sen ne biliyorsun? Yazdıklarını bilmiyorsan neden yazıyorsun? Nedenini söyleyeyim, bildiğimi iddia etmedim asla (ne haddime) ayrıca bildiğim için değil düşündüğüm için yazıyorum. Peki bunu nereden biliyorum? Bilmiyorum! Bilgiye geri dönelim. Bilgi nedir? Bilgi tek şeydir: Bildiğin şeylerin evrendeki ve dışındaki tüm bilgiler arasında kendi bilginin bir kuarkı oluşturan sicimin Planck uzunluğunun 1/googolplex(ya da 10 10000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000 )'den bile daha küçük parçası kadar olduğunu bilmektir ve bilinmesi iddia edilebilecek tek bilgilerden biridir. Ama bilgi bu kadar az olacaksa, bize göre, neden bu kadar fazla b...

Çokbilmişlere Cevaplar Yazı Dizisi-3: Kuantum Dolanıklılığı

Uzun zamandır yazmamakla birlikte fizik hakkında da yazmamıştım. Ve yarım bıraktığım yazı dizime devam ediyorum. Bu defa konu, son zamanlarda fenomen olmuş, aslında her zaman fenomendi, bir konu, kuantum dolanıklılığı... Peki nedir bu? Aslında bunu basitçe şöyle ifade edebiliriz: Parçacıkların birbirleri ile haberleşmesi, ya da birbirinin "durumlarından" haberdar olması. Daha bilimsel bir açıklamayla, iki ya da daha parçacığın birbirinden ayrı ele alınamaması, en bilimseli ise iki parçacığın aynı kuantum durumunda, aynı dalga fonksiyonu ile tamınlanması. Peki nasıl oluyor bu? Aslında nedenini tam olarak bilmiyoruz ama olduğundan eminiz. Pek fazla zaman olmadı, ışınlanma ile ilgili haberleri duymuşsunuzdur, uyduya fotonun ışınlandığını söyleyen haberleri demek istiyorum. Aslında burada bir hata var, doğrudan "foton" ışınlanmıyor, "bilgi" ışınlanıyor. Bu deneyin aslında geçmişte yapılmış bir deneyin hemen hemen aynısı, sadece bir uyduya yapılıyor. Buna d...