Kime göre dersiniz ben bu yazıyı yazdım ya da yazmadım? Evet, bu defa "Pat!" diye girdim yazıya. Kesinlikle haklısın. Peki gerçekten öyle mi? Şimdi "Yine mi felsefe!" diyebilirsin ama bu defa da yanıldın maalesef. Bu konu kesinlikle fizik, hatta dibine kadar! Dibine kadar dediysem dibine kadar girmeyeceksin korkma. Ben de öyle. Ama bir gün kafama eserse girerim ve dağıtırım ortalığı... Neyse, buna biz görelilik diyoruz Fizikçede. Geçen yazıda bahsettim Felsefece ve Fizikçeden. Adı bu olmasa da ne fark eder, anladın sen herhalde. Devam edelim, konudan kopmuş GÖRÜNMEYELİM. Evet, başlıktaki sorular karışık, ben sana açıklayacağım merak etme sen hiç. Yorma hiç o olan fakat kullanmadığın aklını... Sence neden bunları yazıyorum, yani az önceki cümleyi(Sana koordinat vermek zorunda değilim.)? E bu da biraz bekle, düşün, sonra devam et anlamına geliyor herhalde... Hatta sana biraz müzik, düşünmene yardım eder. Müzik bitince devam et sana tavsiyem.
Oldu mu? Neyse sen bunu yapsan da yapmasan da ben devam ediyorum. Evet, "Kime göre?" sorusu, kesinlikle bize gözlemciyi sorar Fizikçede. Gözlemci ya da buna referans alınan nokta diyebiliriz. Tabii sen sıkılma diye, senin için her şeyi(!) yapıyorum görüyorsun, bunu biraz abartılı bir şekilde anlatalım:
Bir yazımda Schrödinger amcamdan bahsetmiştim. Kedisi vardı kutuya kapattığı, üzüldüğü için bir şeyler diyordu. (Ama söylemeyeceğim, kendiniz bulun. Linki de verdim işte daha ne istiyorsunuz.) Evet, söylediği şey tam da buydu: "Kime göre?". Yani gözlemciyi istiyordu. Gözlemci yoksa hiçbir şey yoktur fizikte ve dolayısıyla Fizikçede.
Ve bir de belirleyemediklerimiz var, bunu da Heisenberg amcamız diyor. Adam elektronlara takmış, ama ne takmış, illa konumunu belirleyeceğim diyor, ama ne yaptıysa nafile. Başkalarını da buluyor, nice deneyler, ama yine nafile. Bir deney tasarlıyor zekice, herhalde çok zeki bir adam; öyle olmasa fizikçi olamazdı buradan da fizikçilik için zeka gerektiğini çıkarabilirsiniz, elektronu bir kutunun çok küçük bir bölümünde sıkıştırıp konumunu belirlemeyi planlıyor ama yine sonuç fiyasko. İlginç ama elektronun evrenden enerji aldığını söylüyor.(Gerçekte böyle bir deney yok ama bilgi doğru, yine sırf senin için olmuş gibi yazıyorum.) Sonra her şey boşa çıkınca, "Belirsizlik İlkesi" denen bir şeyi ortaya atıyor. Ki bu şu anda Kuantum Mekaniğinin temeli gibi...
Evet, yazıyı İnşallah anlarsın.
Biraz daha kısa bir müzik, kafan yorulmuştur senin şimdi, hem düşün bunları, hem de dinlen:
Oldu mu? Neyse sen bunu yapsan da yapmasan da ben devam ediyorum. Evet, "Kime göre?" sorusu, kesinlikle bize gözlemciyi sorar Fizikçede. Gözlemci ya da buna referans alınan nokta diyebiliriz. Tabii sen sıkılma diye, senin için her şeyi(!) yapıyorum görüyorsun, bunu biraz abartılı bir şekilde anlatalım:
Bir yazımda Schrödinger amcamdan bahsetmiştim. Kedisi vardı kutuya kapattığı, üzüldüğü için bir şeyler diyordu. (Ama söylemeyeceğim, kendiniz bulun. Linki de verdim işte daha ne istiyorsunuz.) Evet, söylediği şey tam da buydu: "Kime göre?". Yani gözlemciyi istiyordu. Gözlemci yoksa hiçbir şey yoktur fizikte ve dolayısıyla Fizikçede.
Ve bir de belirleyemediklerimiz var, bunu da Heisenberg amcamız diyor. Adam elektronlara takmış, ama ne takmış, illa konumunu belirleyeceğim diyor, ama ne yaptıysa nafile. Başkalarını da buluyor, nice deneyler, ama yine nafile. Bir deney tasarlıyor zekice, herhalde çok zeki bir adam; öyle olmasa fizikçi olamazdı buradan da fizikçilik için zeka gerektiğini çıkarabilirsiniz, elektronu bir kutunun çok küçük bir bölümünde sıkıştırıp konumunu belirlemeyi planlıyor ama yine sonuç fiyasko. İlginç ama elektronun evrenden enerji aldığını söylüyor.(Gerçekte böyle bir deney yok ama bilgi doğru, yine sırf senin için olmuş gibi yazıyorum.) Sonra her şey boşa çıkınca, "Belirsizlik İlkesi" denen bir şeyi ortaya atıyor. Ki bu şu anda Kuantum Mekaniğinin temeli gibi...
Evet, yazıyı İnşallah anlarsın.
Biraz daha kısa bir müzik, kafan yorulmuştur senin şimdi, hem düşün bunları, hem de dinlen:
Yorumlar
Yorum Gönder